30 Aralık 2012 Pazar

YENi BiR YIL


Gelinliği andıran beyaz elbisesi ve kucağında bebeğiyle, taş balkona çıktı Pia. Henüz konuşmayı öğrenmemiş bebek, konuşmak dışında herşeyi bildiğinden susturulmuştu belki doğa tarafından. Dili olsa ve konuşsa, söyledikleri aklımızı alacak mükemmel gerçekler olacaktı da ondan.
Bebeği beşiğe koyup bir mum yaktı Pia. Bütün yüzyılların ortasında, her adresin yakınında yaktı mumu. Hava güzel, ümitler temiz, suçlar ölümsüz, kalp kırıktı...
Yeşilli pembeli, kocaman sayfalı bir kitabı kucağına koyup, ilk sayfayı açtı. Bebek gülümseyerek hem uzaktan gelen insan sesini, hem denizin nefesini, hem de annesini dinliyordu.
Bebeğini öptü Pia... Kısacık, kıvırcık ve yumuşacık saçları nefis kokuyor, minik elleri görünmeyen kelebekleri kovalıyor gibi sürekli kıpırdıyordu. Yepyeni bir yılın ilk sabahından gelen anne sesiyle yıkanıyordu.
Pia bebeği öptü. Yeni bir yılın, bomboş ilk sayfasındaydılar ve tamı tamına 'sabah'tılar.
'Bebeğim,
bu yıl ve tüm yıllar, incecik iplikler gibi örülüp gidecek.
Bu yıl çok sevecek ve sevileceksin. Hiç bir şey söylemesen de, bilineceksin. Ses getirecek, seslerle iç içe geçeceksin.Huzurlu uykularda temizlenip, yeni yollarda yürüyeceksin... Bebeğim...'
Pia bebeğini öptü. Bebeğin çenesi küçük ve çilekliydi...
'Bebeğim... Kalbin kırılıp, kırılıp iyileşecek; sen de büyüyeceksin. Birilerinin ömürleri boyunca bekledikleri o en güze haberi, sen vereceksin. Hiç karanlıkta kalmayıp, sevgiyle koruma altına alınacaksın. Sevdiklerin ve sen bir dağ keçisi gibi sağlıklı olacaksanız. Nereden hatırladığını bilmediğin bir şarkı, sana çok tanıdık gelecek; gözlerini kapatıp dinleyeceksin...
Bahçenize öylesine düşen kuru dal bile çiçek açacak. Meyvlerini herkesle paylaşacaksın. Bebeğim...'
Pia bebeğini öptü. Kahverengi gözlerinden ışık süzülüyordu.'
'En tehlikeli yılan dahi, başı ölünce ölür bebeğim. En büyük makine, bir tek düğmeden kapanır. İnandığın aşk, bir tek anda bitecek bebeğim. Üzüleceksin. Yeni bir sayfadan, yeni bir kalpten filizleneceksin... Kendini keşfetmek için dünyayı gezeceksin. En uzak ülkeden, en yakın köyden; kendinle ilgili bir 'şey'le; göze ilişmemiş bir 'sen'le döneceksin... Küçük bir kızın saçlarını öreceksin. Güvendiğin birinin kollarında uyuyup, bir gezegenin perisi olacaksın. Uzakta bir yerde atların da su içtiğini bileceksin.Olmak istediğin yerde, olmak istediğin kişilerle olacaksın. Kendinle gurur duyacaksın'
Bebeğini öptü Pia... Küçücük kepçe kulakları çiçek yaprağı gibi yumuşak ve lavantalıydı...
'Bebeğim... Kelimelerle ve müzikle özgürleşecek; kelimelerle ve müzikle kendini resmedeceksin. Görüneceksin. Söylediklerinle birilerine çok iyi gelecek, daha da güzelleşeceksin. Yükseleceksin. Yanından renkli tavşanlar geçecek, sen de dünyanın öbür ucundan ismini işiteceksin. Vicdan, tüm kalplerin kapısından girecek. Çok özlenecek, çok kişi tarafından gıpta edileceksin. Renkli fenerlerin altında, eşinle dostunla gülüşeceksin. Sarhoş, güleç, saçma ve nadide olacaksın. Kıymetin bilinecek, vazgeçilmeyeceksin. Belki tüm dünyayı değil ama birilerinin dünyasını değiştireceksin. Bebeğim, çok değerlisin...'
Pia bebeğini öptü. Bembeyaz teni elma kokuyor ve parlıyordu.
'Bebeğim... Bu yıl ve tüm yıllar, hiçbirşeyin eksikliğini hissetmeden, çoğalarak gümülseyeceksin... Çünkü sen herşeyinle gerçeksin...'
Pia bebeğini öptü... Mum kendiliğinden söndü... Bir ormanda bir baykuş öttü... Bir sokakta genç aşıklar öpüştü... Bir armut olgunlaştı...Bir adam karısının üstünü örttü... Bir çocuk bir kıza göz etti... Birinin cebinden şeker düştü... Bir pencereden sepet sarktı... Bir bisiklet gıcırdayarak geçti...Yaşlılarla dolu bir köyde, bir gelin üçüz doğurdu... Bir kadının aklına bir fikir düştü...Horoz öttü... Yeni bir yılın ilk günüydü...




Hiç yorum yok: