20 Mart 2013 Çarşamba

SEMA

Sema, günlerdir çok düşünceli görünüyorsun... Bu günlerde kendine biraz acımasız davranıyorsun canım. Konu ne, bilmiyorum ve sormayacağım. Nasıl olsa dilediğin zaman anlatırsın. Sadece neden huzursuz olursan ol, zamana ihtiyacın var. Acele etme. Belli ki memnun değilsin hâlinden. Belli ki yanlış bir şey var. İnsan her seferinde göremez arazını. Çok dalgınsın; dün minübüsteki adamı fark etmedin meselâ; kendi kendime kıkırdadım. Adam bıyığına, ceketine bakmadan, genç kız gibi nazlanarak 'ışıklarda incem ben' dedi, şoför duymayınca da 'inmek istiyorum ışıklarda didim amağ' dedi... Benim bildiğim Sema bu adamı kaçırmazdı... Meseleni hâllet aramıza dön bebeğim. Geyikler ve ben seni bekliyoruz. Unutma; kimse uyurken söylediklerini duymaz... Çok tuhaf değil mi? En gizli dünyanda, en gizli 'sen' konuşuyorsun ve kendini duymuyorsun... Sen bile kendin için bu denli bilinmez biriyken, kimi bilebilirsin? Belki de sadece uykusunun sesini dinlediğin kişiyi tanıyabilirsin... Bekle, kendini göreceksin...


Hiç yorum yok: