17 Mart 2013 Pazar

MERRAK

ERKAN- (Gülmekten ölerek konuşmak, telefonda)
Feyzacığım, kusura bakma ama ben meraklı insanlara çok gülüyorum. Lütfen üzerine alınma. Ya, arkadaşım sana ne benim aldığım paradan, sana ne benim kuzenimin doğumundan arkadaşım?! Bu neyin merakı?Şimdi sen bu soruyu yapıştırıyorsun; haydiii! Şimdi Erkan düşünsün. Ne diyeceğimi bilemiyorum böyle anlarda. Pat! Otomatik cevap! Arkadaşım ben birşey gizleyemiyorum. Soruya direkt cevap verme huyum var benim. Görüşüyoruz, bi' gitmişsin, şöyle bi' düşünüyorum: Icığımı cıcığımı anlatmışım sana. Alıyor beni bir pişmanlık. Sora, sora Bağdat'ıma kadar geliyorsun ya! Komik misin? Heyecanlı mısın? Beni mi araştırıyorsun sen kızım? Dedektif filan mısın? Kim taktı seni peşime? İsim ver! Bana isim ver! Kim? Bak şu an konuşurken elimin altında beş kitap duruyor. Kafana atarım bunları yaklaşma! Kapatıyorum.

Hiç yorum yok: