16 Mart 2012 Cuma

POŞET


Bundan çok değil 10 yıllar önce ‘poşetten korkmak’ ruhsal bir hastalık olarak görülebilirdi. 
Poşetten korktuğunu söyleyen arkadaşınızın koluna girip, sakin sakin konuşarak ,ara sıra su ikram edip ‘Tabii,ya,evet canım’ gibi tepkilerle, söylediklerini endişeyle dinleyerek tedaviye götürürdünüz. 'Demek poşetten korkuyorsun... Hmmm...  Anlıyorum canım... Yo,yo normal...'
Gelelim bugüne… 
Bugün yolda gördüğünüz bir poşetten, hamile bir kadından , öylece bırakılmış bir çantadan korkmamak çok akılsız bir tedbirsizlik gibi geliyor hepimize. Çünkü patlayabilir. Zaman,  zaman patlıyor da. Uykudayken arabasının patlama sesiyle uyanan insan, yolda yürümeye korkarken, artık herhangi bir şehirde toplu olarak öldürülme olasılığı olan insanlarız.
Yürümek mi?, Düşünmeye korkuyoruz.
Yolda poşet mi gördün? Kaç! Polise haber ver; öğrencileri,gazileri yerlerde sürükleyerek götüren, acil bir durumda aradığında ‘benimle düzgün konuş,yanarsın’ diyen polise denk gelmemeye çalış. Pırıl, pırıl bir üniformalıya denk gelme jokerini kullan; konuş!  
O poşetten kaç. Push it baby!


Hiç yorum yok: