Bundan çok değil 10 yıllar önce ‘poşetten korkmak’ ruhsal
bir hastalık olarak görülebilirdi.
Poşetten korktuğunu söyleyen arkadaşınızın
koluna girip, sakin sakin konuşarak ,ara sıra su ikram edip ‘Tabii,ya,evet
canım’ gibi tepkilerle, söylediklerini endişeyle dinleyerek tedaviye
götürürdünüz. 'Demek poşetten korkuyorsun... Hmmm... Anlıyorum canım... Yo,yo normal...'
Gelelim bugüne…
Bugün yolda gördüğünüz bir poşetten, hamile
bir kadından , öylece bırakılmış bir çantadan korkmamak çok akılsız bir tedbirsizlik
gibi geliyor hepimize. Çünkü patlayabilir. Zaman, zaman patlıyor da. Uykudayken arabasının
patlama sesiyle uyanan insan, yolda yürümeye korkarken, artık herhangi bir
şehirde toplu olarak öldürülme olasılığı olan insanlarız.
Yürümek mi?, Düşünmeye korkuyoruz.
Yolda poşet mi gördün? Kaç! Polise haber ver;
öğrencileri,gazileri yerlerde sürükleyerek götüren, acil bir durumda aradığında
‘benimle düzgün konuş,yanarsın’ diyen polise denk gelmemeye çalış. Pırıl, pırıl bir üniformalıya denk gelme jokerini kullan; konuş!
O
poşetten kaç. Push it baby!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder