13 Şubat 2013 Çarşamba

BAĞ 5




Artık gözleri bağlıyken kendi özgür doğasını yaşıyordu kadın. Gözbağı çıktığında bocalıyor, gözleri ışığa alışana kadar düzgünce yürümeyi beceremiyordu. Bu odanın ferah ve serinletici bir kokusu vardı. Sanki, çok yakında bir yerde
arsız bir şelale varmış da, serin sesi geliyor gibi... hani yüzüne, kollarına minik, minik iğnecikler gibi , su sıcrar ya, buz gibi... öyle derin bir oda. Neşe vagonları geçiyor rayların üstünden 'kah!kah! Kuh! Kaaahh! Hayyyy!' ... Bazı vagonlar yükselip, fingirdek çingene kızı kılıklı bir martı sürüsüne dönüşüyor. Yersiz ve vakitsiz gülme krizleri... Bu oda kahkaha dolu. Cevap veriyorum: 'kahkaha!' ...
İki gülüş arasınındaki sabırsız ve kıt soluk gibi kesik, kesik açıldı kapı. Kadını dışarı aldı...




Hiç yorum yok: