8 Şubat 2013 Cuma

BAĞ 3



Üçüncü odanın kapısına yaklaşırken, kadın artık yapması gerekeni bildiğinden, gözlerini bağlayıverdi. İçeri girdi. Adam kapıda yeni cevabı beklerken, kadın yeni cevabın ilk bağcığını açıverdi. Odaya girer girmez koluna takılan kalın ipliği, zar zor söktü üstünden. Yılan gibi sarılıp, kadını boğazlamasına ramak kala söküldü ip. Bu, tarihi geçtiği için kötücüllerimiş bir 'duygu cümlesi'... Bu, zamanında dudaklara kadar zincirinden boşanırcasına koşma cesaretini göstermiş, fakat aklın kalpsiz ve gaddar nöbetçileri tarafından zapt edilmiş bir duygunun fosili. Öyle bir duygu ki; öyle kanserojen ve acı ki; tahminime göre geri dönüşümü 173 ışık yılı süren zararlılardan. Kadın hemen anlıyor; bu odanın nesnesi ve yeni yanıtın ta kendisi: Ses!!!
'Ses!!!' diye sesleniyor kadın dışarıdakine.
Kapı, uyandıktan sonra, konuşmaya hiç hazır olmadığı halde, ısrarla çalan telefonu açtığında ağzından çıkan 'Alo?' sesi gibi çatlayarak ve yeni uyandığını belli etmemeye çabalayan her ses gibi, kibarlaşa, kibarlaşa ... açılır.
'Kolay oldu bu, dördüncü oda da kolay bi' lokma olsa iyi olur, acıktım.' der... Hareket ederler. Böyle, değişik bir hareket yaparlar, kafanıza göre... Sahi, mesela, bu muhabbetten sonra, n'apılır?



Hiç yorum yok: