6 Ocak 2013 Pazar

İSMİYLE MÜSEMMA



-Ama çocuğum neden reddediyorsun adını? Bu dilekçede 'Kudret' olan ismini, 'Mazlum' olarak değiştirmek istediğin yazıyor. Yasal olarak elbette hakkın. Fakat fikir olarak, yaşamdaki karşılığını buldun mu bu değişimin? Öyle kafana göre ten rengini, göz rengini, soy ağacını değiştirebilir misin mesela? Kim olduğunu belirleyen, seni kendine götüren yolda, sana işaret olan ekmek kırıntıları herbiri... Kelimeler asla gerçeği tarif etmeye yetmese de çok kuvvetli varlıklardır delikanlı. 'Sessizlik' kelimesini düşün: 'ssss' diye geçen bir yılanın soğukluğunu ve asaletini göreceksin. 'Gizem' diye bir arkadaşın var mı? 'Gizem'ler sır dolu genç kızlardır... 'Bahtıkara' diye bir sokakta oturmak ister misin çocuğum mesela? Ben şahsen korkarım. 'Bahtıkara' kelimesi, sokağın girişinde durup, olayları allak bullak eden kötü kalpli bir cadı gibi gelir bana. 'Özlem' diye bir kadın tanıdın mı hiç? Kalbi patlarcasına özlem doludur haspamın... Benim adım 'Kısmet', biliyor muydun? 'Kısmet Bey' diye hakim mi olur? Ben oldum. Değiştirmeyi düşünmedim bile; kısmetli adamım vesselam. Hem resmi ortamlarda, en ciddi telefon görüşmelerinde 'Kısmet Hanım?' diye tombik bir kadın hakim arar herkesin gözleri. Sonra pos bıyıklı 'ben'i görürler ve konu ne olursa olsun, herşey çok gülünç bir hal alır. Bu saçma durum, çok güldürmüştür beni ...
Anlıyorsun değil mi? Sen 'Kudret' isen, öyle kalmalısın derim. 'Mazlum' da neymiş? Sende öyle bir tip bile yok. 'Karışmak sana düşmez!' der gibi bakışın bile senin hala 'Kudret' olduğunun açık bir delili. Gücünü, kuvvetini bir imzayla bu mahkemede terk etmek istediğine emin misin evlat? İyi düşün; her kavram, ismiyle müsemmadır.
-Eminim hakim bey. Ben artık 'Mazlum' olmak istiyorum.
-Sıkıcısın evlat.
-Evet.
-Bundan böyle adın 'Mazlum'. 'İvit'miş!


Hiç yorum yok: