20 Haziran 2012 Çarşamba

ÇAĞRI




Gözlerinin içi boşluk,boşluk... 
Karanlık sızıyor bakışlarından; iyi bak bana...
Bir yerlerde, birilerinde kalmış gözlerin...
Sen bir şeye sahip olmaktan ziyade, bir şeye sahip olmayı isteyip, edinemeyip mağdur kalmayı seven misin? Mağduriyeti, pilatonikliği ne çok sever ruh bilir misin? 




Nasıl da acının içine yerleşip, üstüne kaygıyı örtüp uykusuz kalmaya hazırdır kalp... Kanma... Yıllarını orada geçirmiş olsan da kalkıp arın ve şimdiki zamana gel... Duyuyor musun? Buraya gel; inan daha yaşanası...
Şimdilik bir 'gözü arkada kalansın' : Gözlerini ve kendini bıraktığın yerde kimse kalmamış farkında mısın? 
Seni bile süpürmüş yerden zaman.
Parmağımı şıklattığımda gözlerini geri al ve soluklan; gel.
Olduğun anın kıymetiyle yaşa ; geçmişini sevgiyle koruyarak. Geçmişine doğru koşmak, yürüme bandında ters yürümek gibi; yorucu ve yerinde saydırıcı. Kendine ve şu anda etrafında olup bitene haksızlık etme; parlıyor kalbin senin. Arkanda bıraktığın onca hissine, vazgeçtiğin güzelliklere rağmen seninle kalan eşini, dostunu eksik bırakma: Bir de sen herşeyinle geldiğinde ne kadar sevileceksin düşün!
Yoksa sen de birilerinin geçmişinde kalan olursun: Kalma oralarda, gel...
Parmağımı şıklatıyorum.

Şimdi güvenle aç zaman yolculuğu yapmış kuvvetli kalbini...

Geçmiş olsun canım; hoş geldin. 

Böyle daha da güzelsin, daha da sevilesi...


Hiç yorum yok: