12 Kasım 2012 Pazartesi

GENÇ Bİ' SANATÇININ, SANATSAL DEĞERİNİ KAYBEDEN ESERİ


Köşede bekleyen adam, etrafa soru saçan gözleriyle bakıyordu.
Kadın biraz izledi. Adamın gözlerinden fışkıran soru işaretleri rastgele sağa, sola saplanıyordu.
Kadın sakındı. Adamın bu hali bir resim olsaydı, eserin adı 'Bir yardım için ağlayış' olurdu. Akıllı bir genç adamın elinden çıkma bir eser... İçi rakamlarla dolu bir çift gözü çizebilecek bilgeliğe , rakamlarla dolu bir yaşamdan geçmekte olduğu için hasbel kader erişmiş genç bir sanatçı. Hiç istemeden küçük ve büyük hesaplara maruz kalmış, bazı geceler bir rakam yüzünden uykusu kaçmış genç bir ruh...
Notlar, şifreler, paralar, kapı numaraları, kan değerleri, dereceler... ve daha birsürü...
Resmin ucuna bir adımla girdi kadın. Başının tam yanından geçip, saçını da yakalarak duvara saplanan soru işaretinden oku elinde tutarak resme girdi. Bir adamın hayatına bir adım. Sakınmayarak.
Basamaklar, yapraklar, yıllar, sayfalar, nüfuslar, paraleller, meridyenler, saatler... ve daha bir sürü...
Resme girdi kadın.
Oklar bir kere yaydan çıktı diye değil de, bir kancanın ucuna takılarak...
Cevap gibi girdi; herşeyin cevabı olarak. Adam önce biraz silindi; elleri, omuzları bir parça renk değiştirdi: Birkaç çizgisi daha belirdi: Aman, bir adım daha atayım demeseydi. Zira adam tamı tamına bir bilinmezler seliydi. Çaktırmadan kadını seyreyledi. Şimdi onca soru neredeydi? Neyse... Kadın temkinli; bin adımdan daha büyük gülümsedi. Yıldız doldu genç sanatçının buğulu resmi. Ve elbetteki tanımlanamayan bir kaç cisim de eklendi... İsmi değişmeksizin eserin, şöyle tatlı bir serinlik geldi...  Artık sanatsal değerini kaybetse de iç açan bir an'ı resmetmişti... Cevap, her zaman bir adımla gelirdi. ...
   ...

Hiç yorum yok: