25 Ağustos 2012 Cumartesi

3 BOYUTLU BASAMAK




Gezegenimin gizli bir köşesinde, arsız bir kaygı kalmış.
Öyle eşten, dosttan değil; kendimden bile sakladığım bir canavarmış.
Büyümüş; ellenip ayaklanmış; 3 harflilere, 3 boyutlulara, 3 vakitlilere karışmış...
Yürümüş yollarca, uykuma karışmış...
Ben aslında korkmuşum.
Aslında ben bırakılmaktan korkan bir çocukmuşum.
Gücüm yenmiş korkuyu ama korku içerlemiş bu yenilgiyi; savunmasız rüyada, hırs yapmış bir çirkinin oyuncağı olmuşum...

Rüyamın içinden, yaşadığımız dünyaya kadar ulaştı sesim; öyle kalpten istedim kurtulmayı, öyle korktum oralarda kalmaktan... Tüm canlarımla çabaladım... Sesim başka evrenleri uyandırdı, ben uyanamadım.
Tepelerin arkasından bir kol uzanıp çekti beni; çekip kurtardı kalbimi; ağladım. Yaşsız, susuz ve mutlu.
Seni tüm gezegenlerimde aştım çirkin canavar...
İyi ki rüyaydın, rüya.
İyi ki gerçek değildin, kabus.
Rüya suyla yıkanınca geçermiş; suyun içine dolup yerini bularak uzaklaşırmış gözlerden.
Yıkan aklım, yıkan kalbim, yıkan gözlerim, yıkan tüm gezegenlerim ...

Hiç yorum yok: