Gezegenimin gizli bir köşesinde, arsız bir kaygı kalmış.
Öyle eşten, dosttan değil; kendimden bile sakladığım bir canavarmış.
Büyümüş; ellenip ayaklanmış; 3 harflilere, 3 boyutlulara, 3 vakitlilere karışmış...
Yürümüş yollarca, uykuma karışmış...
Ben aslında korkmuşum.
Aslında ben bırakılmaktan korkan bir çocukmuşum.
Gücüm yenmiş korkuyu ama korku içerlemiş bu yenilgiyi; savunmasız rüyada, hırs yapmış bir çirkinin oyuncağı olmuşum...
Rüyamın içinden, yaşadığımız dünyaya kadar ulaştı sesim; öyle kalpten istedim kurtulmayı, öyle korktum oralarda kalmaktan... Tüm canlarımla çabaladım... Sesim başka evrenleri uyandırdı, ben uyanamadım.
Tepelerin arkasından bir kol uzanıp çekti beni; çekip kurtardı kalbimi; ağladım. Yaşsız, susuz ve mutlu.
Seni tüm gezegenlerimde aştım çirkin canavar...
İyi ki rüyaydın, rüya.
İyi ki gerçek değildin, kabus.
Rüya suyla yıkanınca geçermiş; suyun içine dolup yerini bularak uzaklaşırmış gözlerden.
Yıkan aklım, yıkan kalbim, yıkan gözlerim, yıkan tüm gezegenlerim ...
Yazılarda geçen olay, durum ve kişiler tamamen hayal(hakikat) ürünüdür. Cangama gözümde, aklımda, gönlümde canlanan 'şey'leri yazdığım bir köşe-i geyiktir...
25 Ağustos 2012 Cumartesi
3 BOYUTLU BASAMAK
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder