8 Mart 2014 Cumartesi

İMDAT!

Bu yazı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü' nde; kadın cinayetlerini ve kadınların her türlü yok ediliş biçimini hatırlatmak için yazılmıştır. Erkek düşmanı bir yazı değil; aksine hem erkekleri hem kadınları yardıma çağıran bir yazıdır... 

Senin annen bi melekti yavrum... Boşanmak istediği için eşi tarafından 27 yerinden bıçaklanana kadar, güzel bi çiçekti; yitip gitti...
Senin annen bi melekti yavrum... O'na asılan patronu tarafından işten kovulana kadar, işleyen bir demirdi...
Senin annen bi melekti yavrum... Okula gönderilmediği hâlde okuma-yazmayı ağabeyinden önce söktüğü için elleri yakılana kadar, neşeli bir civcivdi. 
Senin annen bi melekti yavrum...
Kürtaj olma hakkını kullandığı için eşi başta olmak üzere bütün ailesi tarafından işkence görene kadar, becerikli bir ebrû heveslisiydi... 
Senin annen bi melekti yavrum... 
Lâf atan bir adama yüz vermediği için saldırıya uğrayana kadar, meraklı bir serüvenciydi...
Senin annen bi melekti yavrum... 
Gittiği iş görüşmelerinde 2 çocuklu bekâr bir anne olduğu için tacize uğrayana kadar, heyecanlı bir hemşîreydi.
Senin annen bi melekti yavrum... 
Ailesini aşıp yeni ufuklara yol alırken gökyüzünde vurulana kadar, özgür bir kelebekti.
Senin annen bi melekti yavrum...
Bir hayranı O'na tecavüz edip çöpün kenarına atana kadar, dans eden bir tül perdeydi... 
Senin annen bi melekti yavrum...
Kendinden 37 yaş büyük hasta bir adamla zorla evlendirildiği için canına kıyana kadar, sokakta beş taş oynayan bir çitlembikti...
Senin annen bi melekti yavrum...
İş hayatında erkekleri geride bırakacak lâflar ettiği için iftiraya uğrayana kadar, cesur bir girişimciydi.
Senin annen bi melekti yavrum...
Erkekliğini ispat etmek isteyen sevgilisi çenesini kırana kadar, geveze bir serçeydi...
Senin annem bi melekti yavrum...
Belki anne olmadan,
belki gelinliğiyle dünyayı gezerken,
belki otobüste,
belki yobaz bir silahın ucunda,
belki çocuklarının gözleri önünde,
belki ekmeğini taştan çıkarırken,
belki bıçakla,
belki hakkını aradığı için,
belki dayaktan beter bir bakışla,
belki ağır bir lafla... ama hastalıklı bir güç gösterisi uğruna yok edildi!

Erkekler sahip olamadığı/olamayacağı kadını yok etme eyliminde... Türlü yok ediş biçimleriyle: Ölümle, yüksek sesle, dilekçelerle, 'sevgi' kisvesi altındaki tehtidlerle, sözlü-yazılı-fiziksel-ekonomik-psikolojik tacizle... 
İmdat! 



Hiç yorum yok: