3 Şubat 2014 Pazartesi

"BANA MISIN?" demeden...


19 yaşındaki bir delikanlının en büyük sorunu mesajına geç yanıt veren kız arkadaşı olmalı; bütünlemeye kaldığını ailesinden saklamak ya da... Uykusu facebookta gördüğü fotograf yüzünden kaçmalı; sevgilisinin yanında sırıtan gıcık oğlana küfür ederek gitmeli okula sabah... Kot pantolon denerken tezgâhtar kıza mahcup mahçup bakmalı 19 yaşında bi delikanlı; anneler gününde annesine blûz almalı sevinçle! Okul bitince yapacağı yolculukların, seveceği kadınların, kapısını açıp çıkarken kendini kral gibi hissedeceği arabasının hayâlini kurmalı. Arkadaşlarıyla sabaha kadar gülüp eğlendiği için uyuyakalıp sınav kaçırmalı O; babasına bilgisayar kullanmayı öğretmeli gülerek. 'Spor ayakkabı mı giysem, bot mu?' diye saatlerce kararsız kalmalı; aynaya kendini beğenen komik bakışlar atmalı... Yazın kızlı erkekli tatiller yapıp ileride bakınca güleceği fotograflarda bulunmalı; bira içip asla yerine getirmeyeceği sözler vermeli kendine; iddiaları kazanıp tatlı tatlı dalga geçmeli arkadaşıyla. Kimseye göstermeyeceği bir deftere şiirler yazmalı; para biriktirip kendine deri ceket almalı. Sevdiği filmi defalarca izlemeli; rüyasında dayısıyla bisiklet sürmeli. Günlerce süren bir plânla unutulmaz bir eşek şakası yapmalı kuzenine; sonra kakır kakır gülmeliler boğuşarak. Eve ekmek getirirken neredeyse yarısını yemeli, hattâ yoğurt almayı unuttuğu için bakkala tekrar gitmeli, söylenerek. Parmakları nasır tutana kadar play satation oynamalı; sevgilisi sırtını kaşırken O sınav notlarına göz aymalı.  Tuttuğu takımın maçlarını izlerken ettiği küfürün bini bi para olmalı; 20'lik dişi için doktora gitmekten korkmalı. Birileri O'nu yüksek sesle müzik dinlediği için uyarmalı; 19 yaşındaki bi delikanlının abur cubur alışkanlığı olmalı...
Twitterdan îmalı cümleler paylaşmalı, sevdiği şarkıları banyoda bağıra çağıra söylemeli, kendine hayran... Yeni keşfettiği yazarlar sayesinde kendisini fenâ hâlde havalı hissetmeli; sağda solda acayip kelimeler kullanarak kızların kalbini çalmalı. Konser konser gezmeli O, parfüm seçerken bin kişinin fikrini almalı. Tişörtündeki yazılarla kendini radikâl hissetmeli; hocalarıyla kurduğu muhabbetle, aile toplantılarındaki sürpriz çıkışlarıyla büyümekte olduğunu ispatlamalı yetişkinlere. Ayarsız sesiyle metroda herkesin kafasını şişirmeli; buz gibi havada incecik giyinmeli. Sevdiği renklere boyamalı odasını; hevesi geçene kadar gitar çalmalı. Arkadaşlarıyla toplanıp Jack Daniel's almalı; başka dillerde şarkıları yarı doğru yarı uyduruk söylemeli; şevkle. Gözü kadının memelerine takıldığı için filmden bi bok anlamamalı; ailedeki miniklere bilmiş bilmiş ağabeylik yapmalı... Yakışıklı yakışıklı seslerle açmalı telefonunu; yemek yemeye doymamalı... Öğrenci evinde, kulak çubuğuyla kumanda temizlemek gibi komik huyları olmalı; çok sevdiği bir kız yeğeni olmalı 2,5 yaşında. Kararsız kafası yüzünden sevgilisinin canını sıkmalı; sonra da baçeden kopardığı bi çiçekle gönül almalı.
Eğlenmek uğruna soğukta beş altı duraklık mesafeyi 'bana mısın?' demeden yürümeli arkadaşlarıyla. 
Taşınırken yengesine yardım etmeli; mahâllenin küçükleriyle top oynamalı. Ani atarlarla saygısızlık edip pişman olmalı; amcasının aldığı saatine bakmalı sürekli, kırk yıllık zengin iş adamı tavırlarıyla...
Limonatayı çok iyi yapmalı meselâ; naneli, buzlu limonatası ev arkadaşları arasında rağbet görmeli.
19 yaşında bir delikanlı ergenlik ile genç adamlık arasındaki köprüde tıngır mıngır yürümeli; çaktırmadan eliyle saçlarını taramalı... 
19 yaşındaki bir delikanlı mutlu, gencecik, romantik, zıpkın gibi, umutla yaşamalı. Yaşamalı... 
19 yaşında bir delikanlı sokakta dövülerek öldürülmemeli...
Ali... "Şuramda bir kuş ötüyor..."



1 yorum:

Adsız dedi ki...


19 yaşındaki biri böyle gündelik dertlerin peşinden mi koşmalı peki dövülerek öldürülmemek için!?
19 yaşında ki bir henüz çocuk olmaktan çıkmış delikanlı sokakta dövülerek öldürülmüşşse; o birşeye "artık yeter" demiştir. tam da 19 yaşındayken demiştir ve tam da 19 yaşındayken bunu demelidir!
ama evet "şuramızda bir kuş ötüyor..."
bağırdığımız her an bir el ağzımızda biticekse, o eli ısırıp bağırmaya devam etmenin tam da zamanıdır!
"o sokağa" yolumuz düşeceğini bilsek de... 19 yaşındaysak da...