7 Mayıs 2014 Çarşamba

KAPI DİNLEMEK ÇOK AYIP Bİ'ŞEY


(Efendim beni hatırladınız mı? Hani bu sene Şubat'ın 26 sında şeytana uymuştum? Hm? Hani şeytana uyup komşunun kapısının önünde içeride olanlara 'kulak misafiri' olmuştum? Bildiniz mi? ... 
Ben yine de bi hafızanızı tazeliyeyim:
Efendim ben deniz tarih öğretmeni Fikri'yim,
Neşeliyim ve kelim,
En çok kabak tatlısını severim,
Geçenlerde bir gün İrfan Hanım'ın kapısını dinledim,
O gün bugündür yeniden dinlemek için fırsat yaratmayı iş edindim.
İşte şimdi kapının tam önündeyim.!)

Lütfü         - Hala kediye 'buğday' diye isim mi konulur ya?!
İrfan Hanım- Sana ne çocuğum! Sen önce kendi adına bak; kola şişesini açınca çıkan ses gibi: 'Lütffffü'...
Lütfü          -  ...
İrfan Hanım- Kafasız büyük dayın koydu senin adını böbürlene böbürlene... 
Lütfü: Seviyorum ben adımı.
İrfan Hanım- Herşeye bozuluyorsun, hoşuma gidiyor. 
Lütfü- Buğday nedir ya? Şu güzelim tatlı kediciğe neşeli bir ad koysan ya. Evine şenlik olsun diye getirdim ben bunu. Şu güzelliğe bak. Cici kız!
İrfan Hanım- Tamam lan! 5 yaşında kıza döndün yavru kedi görünce. Bırak elinden şunu, bende kal, sana bir iyi bir de kötü haberim var. 
Lütfü         - Hayırdır?
İrfan Hanım- Hiç hayır değil benim şuursuz oğlum. Hiç! 
Lütfü          - Önce kötüyü söyle... 
İrfan Hanım- Her şeyin klişe biliyosun değil mi...
Lütfü         - Söylesene hala, meraktan çatlayayım mı? 
İrfan Hanım- Çatla lan...
Lütfü          - Öf! 
İrfan Hanım- Artık buğday iyice büyümüyormuş...
Lütfü          - Ne diyorsun yine hala ya?! Ben de birşey oldu sandım. Ne buğdayı, ne büyümemesi ya?!
İrfan Hanım- 'Ya'lı 'Be'li konuşma halayla! Koskoca akademisyen oldun halâ 12 kelime kullanıyorsun günde! Buğday, insan denen varlığa küsüyormuş, çıkmıyormuş artık. Bu ne demek biliyor musun?
Lütfü        - Ne bileyim?
İrfan Hala- İnsan soyunun topraktan beslenmeyi nasıl öğrendiğini biliyor musun? Tarımcılık ve bu sayede yerleşik hayat nasıl başladı?
Lütfü        - Bilmiyorum.
İrfan Hanım- Apple' ın yeni çıkan tabletini bilirsin ama değil mi koca eşek?!
Lütfü           -Niye geldim ki ben ?!
İrfan Hanım- Dinle. İnsanların da kuşlar, kaplanlar, ceylanlar vs gibi göçerek; yaşam koşulları sağlayan yerler bularak hayatta kaldığı eski mi eski bir dönemde, harika bir kadın toprağa buğday ekmeyi akıl ediyor. Akıl ediyor, deniyor, hissediyor bunu düşünsene! Aylarca süren sabrının sonunda minik bir filiz görüyor ve işte o an insanlığın tarihi değişiyor. Tarımcılık, yerleşik hayat, yeni beslenme ve yaşama biçimleri için ilk işaret bu buğday denen nîmet. 
Lütfü          - Çok havalı.
İrfan Hanım-  Mal. Bak buğday hikâyesine bakış açısına bak, ezik ruh... Neyse... Hayatımızı rakamlardan önce yaşanan yıllarda değiştiren 'buğday' giderek çirkinleşen insana küstü bence. O yüzden çıkmıyor artık... Biz hak ettik bu cezayı. 'Gelmem.' diyor adam.
Lütfü          - Adam kim?
İrfan Hanım- Adam derken, buğday işte...
'Gelmem.' diyor; 'medeniyetin ilk adımlarından birini attım siz insanlar için, siz bokunu çıkardınız, ne gelecem artık.' diyor bize kendi dilinde: Toprakça... Başını topraktan çıkarıp etrafa bakınan filizler böyle çirkin bir dünyaya karışmamak için küçülerek toprağa dönmeyi seçiyor. 
Lütfü          - Bu yüzden kedinin adını 'buğday' koymak istiyorsun yani.
İrfan Hanım- Her geçen gün daha da gerzekleşen oğlum benim. Kedi konusunu kapatalı yıllar oldu lan! Ben sana küresel bir yok oluşu anlatıyorum, sen kediden bahsediyorsun. Evet, bu yüzden 'buğday' koyuyorum adını, geç onu. Konuyu anladın mı  bakayım sen?
Lütfü         - İyi haber ne ?
İrfan Hanım- Yaprak sardım sana ...
Lütfü          - Üf! Şimdi çaldın kalbimi. Getir, getir, getir...
İrfan Hanım- Afiyet olsun kuzum. Terziye gidiyorum ben , çıkarken çek kapıyı çık...
Lütfü- Tamam. ...

(Kaç, kaç, kaç! Kapı dinlerken yakalansam ya şu yaşımda! Haahaaa! Aman, hiç sırası değil gülme krizinin. Yürü dalaksız Fikri... Hey Allahım!)

Lütfü -Hala! Ellerine sağlık yine harika olmuş, yine harika olmuş arkadaş yav!... Tarçını filân hep-
İrfan Hanım- Sus da ye artık. Sus da ye...

(Dinlediğime değmedi mi? Elinizi 
vicdanınıza koyun da siz söyleyin.)



Hiç yorum yok: